Adana’daki depremde hayatını kaybeden ailenin avukatı enkaz alanına karanfil bıraktı.
6 Şubat’ta meydana gelen depremlerde yıkılan ve 12 kişinin hayatını kaybettiği Adana’da tüm ailesini Mete Apartmanı’nda kaybeden avukat enkaz alanına 12 karanfil bıraktı. Müteahhit ve inşaat mühendisinin serbest bırakılmasına tepki gösteren avukat, “Acımız büyük. Sorumlular tespit edilip yargılanmalıdır” dedi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde Adana Çukurova’da 11 bina yıkıldı. Bunlardan biri de 13 katlı Mete Apartmanıydı. İlk depremde yarı yarıya yıkılan bina, ikinci depremde ikiye bölündü ve 12 kişi hayatını kaybetti. Soruşturmada müteahhit Muzaffer Mete ile inşaat mühendisi Atilla Tuğran tutuklanarak cezaevine gönderildi. Geçtiğimiz günlerde her iki şahıs da yargılandıkları davada hakim karşısına çıktı. Duruşmada müteahhit Muzaffer Mete ihmal suçlamasını kabul etmeyerek, binayı yönetmeliğe uygun yaptığını savunarak, ilk depremde hasar olduğunu ancak binanın yıkılmadığını açıkladı. İnşaat mühendisi Atilla Tuğran ise bina tamamlandıktan sonra sütunların başkaları tarafından kesildiğini savundu. Ancak çöken binanın enkazından alınan numunelerde titreşime dayanıklılık testi negatif çıktı. Mahkeme heyeti, 2 sanığı tutuklu yargılanmak üzere tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakırken, duruşma 28 Eylül’e ertelendi.
Ailesini kaybeden avukat enkaz alanına 12 karanfil bıraktı
Mahkeme kararının ardından depremde 8’inci katta yaşayan annesi Filiz (56), babası Ramazan Çitken (64), babaanne Seher (77) ve dedesi Mehmet Uğurlar’ı (91) kaybeden avukat Meltem Çitken, mahkemeye sevk edildi. , enkaz alanına giderek 12 karanfil bıraktı.
Daha sonra gazetecilere açıklamalarda bulunan Meltem Çitken, “Bütün ailemi burada kaybettim. Onlarla birlikte burada başka insanlar da hayatını kaybetti. Kolonun kesildiğine dair iddialar oldu ama henüz hiçbiri ispatlanamadı. Bu bina yok. 1975 deprem yönetmeliğine bile uymuyor.Davanın ilk duruşması yapıldı ve müteahhit ile inşaat mühendisi serbest bırakıldı.” Ben bunu anlamıyorum. Neden böyle bir karar alındı. Hayatımız geri gelmeyecek ama bu işin de peşini bırakmayacağız. Sorumluların bir an önce tespit edilerek adalet önüne çıkarılmasını istiyoruz. Acımız büyük” dedi.
Karardan memnun değiliz ve itirazlarımızı sunacağız.
Avukat Rafet Gökçe Demirağ ise karardan memnun olmadıklarını belirterek, “Köşenin kesildiği iddiaları tam olarak kanıtlanamadığı için mahkeme de delil yetersizliğinden beraat etti. hepimiz için sürpriz bir karar. Bilirkişi raporunda kararsız oldukları görülmesine rağmen iki sanık serbest bırakıldı. Karardan memnun değiliz ve itirazlarımızı sunacağız.” ifadeleri kullandı.
müteahhit savunması
Öte yandan müteahhit Muzaffer Mete’nin savunmasında, “Söz konusu daireyi yaptığımızda 1975 yılında yürürlükte olan yönetmelik geçerliydi. Daireyi bu yönetmeliğin temellerine uygun olarak yaptık. 2000 yılında Adana, üçüncü deprem kuşağında ise ikinci deprem kuşağına, ardından da birinci deprem kuşağına geçildi.” “Apartmanı yaptığımızda Adana’nın deprem kuşağı farklıydı. Olayın teknik yönüne pek hakim değilim. Burada bir sorun olursa denetlemeyen görevliler sorumludur.” – ADANA